Anne Frank'ın Hatıra Defteri

1. Kısım : Düşünceler

Anne Frank 12 haziran 1929' da yahudi bir ailenin çocuğu olarak Frankfurt'ta dünyaya gelmiştir. Almanya' da Nazilerin baskısına dayanamayıp Hollanda'ya kaçarlar. Ancak Naziler 1940'ta Hollanda'yı işgal eder. Naziler Yahudilere kısıtlamalar getirirler. Bu nedenledir ki ablası Margot ile birlikte yalnızca Yahudilerin okuduğu bir okulda eğitim görürler. 1942' de Naziler artık ağır yaptırımlar uygulamaktadır. Anne' in 13. yaş gününde babası Otto Frank kızına bir günlük hediye etmiştir.

Anne Frank'ın doğum gününden  2 gün sonra Ablası Margot'ı toplama kampına çağıran bir mektup gelmiştir. Bu sebeple 6 Temmuz 1942' de babası Otto Frank'ın çalıştığı ofiste ki gizli bölmeye taşınırlar. Burada bazı insanların yardımlarıyla 4 Ağustos 1944'e kadar saklanmayı başarırlar. O günün sabahında evleri bir SS subayı tarafından basılır ve evde yaşayan 8 kişi tutuklanır. Anne ve Margot Bergen-Belsen toplama kampına gönderilir. Kötü hijyen nedeniyle 17.000 kişinin ölümüne neden olan tifüs hastalığından Margot ölür. Ablasının ölümünden 3 gün sonra Anne Frank hayatını kaybeder. Bu 8 kişiden tek kurtulanı olan baba Otto Frank, Anne Frank anısına defterini yayımlama kararı alır.

2. Kısım : Kitap Bize Ne Diyor ?
"one day this terrible war will be over. the time will come when we'll be people again and not just jews!" 
 "Bir gün bu korkunç savaş sona erecek. Sadece yahudi değil, tekrar insan olacağımız zaman gelecek!"

"Sık sık hüzünlendiğim olmuştur, ama hiçbir zaman ümitsiliğe düşmedim. Her yoksunluğumu günlüğüme bir eğlence gibi aktarıyorum. Ben şimdiden diğer kızlardan farklı bir yaşam sürmeyi aklıma koydum. Bu yaşadıklarım enteresan bir hayatın iyi bir başlangıcı ve bunun için en tehlikeli anlarda bile bunun için gülmem gerek."

"Bana sorun veren birçok sorudan birtanesi de, geçmişte ve şimdi toplumlarda kadınların, erkeklerin gerisinde yer alması. Belki başlangıçta erkeğin büyük beden gücünden dolayı kadına hükmetmiş olacağı düşünülebilir. Parayı erkekler kazanıyor, cocukları erkek yapıyor, erkek her şeyi yapabiliyor... Bütün kadınların bir süre öncesine kadar sessizce her şeye katlanmaları büyük bir aptallıktı, çünkü ne kadar uzun çağlar bu kurallar yaşanmışsa, o kadar fazla kökleşmiş."

"Doğrusu birinin 'Ben zayıfım' demesini düşünemiyorum gerçekten... Zayıf olarak kalmasam da... Eğer insan böyle bir şeyi biliyorsa niçin buna karşı bir şey yapmaz, neden karakterini çalıştırmaz?"

"Sorunlarıyla dibe vurmuş gençler, yaşlılardan daha yalnızdır"

4 Ağustos sabahı kapıda SS subayları... Anne Frank yakalandıklarını anlar ve kaleminden defterine şu satırlar damlar...
"in spite of everything i still believe that people are good at heart"
"Her şeye rağmen, insanların kalbinin iyi olduğuna hala inanıyorum".....

3. Kısım : Sonuç
Bu kitap garipti. Eline alıyorsun, okuyorsun. Sonu iyi bitsin istiyorsun her ne kadar sonunu bilsende..
Naziler yarattığı ağır yaptırımları, kapalı bir alanda 2 yıl geçirmenin yarattığı psikolojik baskıyı ve savaş yıllarını kesinlikle okurken hissedeceksiniz.
Teşekkürler..