The Platform
1. Kısım Düşünceler:
Filmimiz her katta iki mahkumun olduğu bir hapishane olan "delik"te geçer. Bu hapishane dikey bir şekilde tasarlanmıştır ve her odanın ortası deliktir. Bu delikten üstünde ziyafet dolu bir platform iner. Ama esas sorun en üstteki mahkumlar ziyafet çekerken alt kattaki mahkumlar ölümle yüzleşecektir.
2. Kısım: Film Bize Ne Diyor ?
Mahkumlar hapishanede kaç oda olduğunu bilmemektedirler. Ancak her ay farklı bir odada uyandıkları için az çok tahminleri vardır. Bu katları gezen platformumuz her katta belirli bir süre durmaktadır. Basitte bi kural vardır. O süre boyunca yedin yedin yoksa aç kalırsın. Mahkumlar bu süre zarfında ihtiyaçlarından fazla yemektedir. Bunun doğrultusunda platformumuzda ki yiyecekler belirli bir kattan aşağı ulaşamaz.
Delik'e girmeden önce mahkumlara içeri bir tane eşya sokma hakkı tanınır. Bizim baş kahramanımız olan Goreng abimiz Carventes'in kitabı Don Kişot'u yanına almak ister. (Tabi kitabı okuyanlar bilir. Don Kişot ne kadar mazlumun yanında olsa da, hep yenilecektir). Kitap daha filmin başından bu göndermeyi yapmaktadır. Goreng, bu hapishanenin gidişatını değiştirmek için kararlıdır. Ancak bu o kadar kolay olmayacaktır. Her katın vicdanı ve hayatta kalma psikolojisi farklı olduğu, filmde gün yüzü gibi açıktır. Hatta asla yapmaz dediğin şeyleri yapabilecek durumdadır insanlar.
3. Kısım: Sonuç
"Dünyada üç tür insan vardır. Aşağıdakiler, yukarıdakiler ve düşenler. Film başlarken ilk repliklerden biridir bu. Bu cümlenin bize anlatmak istediği açıktır aslında. Yukarıdakinin, aşağıda olana gücü yeterken bi üstündekine gücü yet(e)memektedir. Filmde de şöyle bir replik vardır.
+Bu anlaşmayı üst katlarda da yapmamız gerek
-O imkansız hanımefendi
+Neden ?
-Çünkü yukarı doğru sıçamam.
Teşekkürler.
Filmimiz her katta iki mahkumun olduğu bir hapishane olan "delik"te geçer. Bu hapishane dikey bir şekilde tasarlanmıştır ve her odanın ortası deliktir. Bu delikten üstünde ziyafet dolu bir platform iner. Ama esas sorun en üstteki mahkumlar ziyafet çekerken alt kattaki mahkumlar ölümle yüzleşecektir.
2. Kısım: Film Bize Ne Diyor ?
Mahkumlar hapishanede kaç oda olduğunu bilmemektedirler. Ancak her ay farklı bir odada uyandıkları için az çok tahminleri vardır. Bu katları gezen platformumuz her katta belirli bir süre durmaktadır. Basitte bi kural vardır. O süre boyunca yedin yedin yoksa aç kalırsın. Mahkumlar bu süre zarfında ihtiyaçlarından fazla yemektedir. Bunun doğrultusunda platformumuzda ki yiyecekler belirli bir kattan aşağı ulaşamaz.
Delik'e girmeden önce mahkumlara içeri bir tane eşya sokma hakkı tanınır. Bizim baş kahramanımız olan Goreng abimiz Carventes'in kitabı Don Kişot'u yanına almak ister. (Tabi kitabı okuyanlar bilir. Don Kişot ne kadar mazlumun yanında olsa da, hep yenilecektir). Kitap daha filmin başından bu göndermeyi yapmaktadır. Goreng, bu hapishanenin gidişatını değiştirmek için kararlıdır. Ancak bu o kadar kolay olmayacaktır. Her katın vicdanı ve hayatta kalma psikolojisi farklı olduğu, filmde gün yüzü gibi açıktır. Hatta asla yapmaz dediğin şeyleri yapabilecek durumdadır insanlar.
3. Kısım: Sonuç
"Dünyada üç tür insan vardır. Aşağıdakiler, yukarıdakiler ve düşenler. Film başlarken ilk repliklerden biridir bu. Bu cümlenin bize anlatmak istediği açıktır aslında. Yukarıdakinin, aşağıda olana gücü yeterken bi üstündekine gücü yet(e)memektedir. Filmde de şöyle bir replik vardır.
+Bu anlaşmayı üst katlarda da yapmamız gerek
-O imkansız hanımefendi
+Neden ?
-Çünkü yukarı doğru sıçamam.
Teşekkürler.
Yorumlar
Yorum Gönder